Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,4372 | 34,4992 | |
EURO | 36,3826 | 36,4482 |
Gayrimenkul alanlar ve satanların , Vergi yasalarında ve Harçlar yasasında yer alan bazı özel hükümleri önceden bilmelerinde sayısız yarar var.
Gayrimenkul alanların ; aldıkları gayrimenkulün geçmiş yıllarda emlak vergisi borcunun olup olmadığına , tapu değeri gösterilirken belirlenecek tutarın gelir vergisi ve harç yönünden taşıdığı özellikler , verilecek olan ilk emlak vergisi beyannamesi eşe yada çocuğa gayrimenkul alınması gibi hususlar dikkat edilmesi gereken başlıca noktaları oluşturuyor.
Gayrimenkul satanlarında ; gayrimenkulün tapudaki satış değeri bu değerin gelir vergisi ve harç yönünden önemi , satıştan doğan kazancın gelir vergisi şirketlerin gayrimenkul satışındaki vergi istisnası gibi hususlarda , satıcının dikkat etmesi gereken noktaları oluşturuyor.
Aşağıda gayrimenkul alanların ve satanların dikkat edecekleri noktalar , ayrı ayrı başlıklar altında ele alınarak açıklanmaya çalışılmıştır.
-GAYRİMENKUL ALIMINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
A – GAYRİMENKULÜN GEÇMİŞ VERGİ BORCU
Özellikle , kullanılmış gayrimenkul alanların , gayrimenkulün geçmiş yıllardaki emlak vergisinin ödenip ödenmediğini başka bir anlatımla , emlak vergisi borcunun olup olmadığını araştırmalarında yarar vardır.
Bunun en pratik yolu , satıcıdaki makbuzları alıp kontrol etmek ve her ihtimale karşıda birer fotokopisini saklamaktır.
Emlak vergisi Yasası’nın 30.maddesinin son fıkrasına göre ; satış konusu gayrimenkulün , satıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait ödenmemiş emlak vergisinin ödenmesinden , alıcı ve satıcı müteselsilen yani zincerleme olarak sorumlu tutulurlar. Gayrimenkulü satın alan kişi , ödediği geçmiş yıl emlak vergilerini faiziyle birlikte daha sonra önceki sahibine rücu edebilir (1).
B-GAYRİMENKULÜN TAPUDAKİ DEĞERİ
Gayrimenkulun tapudaki değeri birkaç açıdan önemlidir.
1-Gelir Vergisi Açısından
Gayrimenkullerin , iktisap yani edinme tarihinden itibaren 4 yıl içinde elden çıkarılmasından sağlanan kazanç ”Değer artışı kazancı” olarak beyan edilip gelir vergisinin ödenmesi gerekiyor (GVK geçici md.56/D-6) Satın aldığı gayrimenkulü 4 yıl içinde elden çıkarmaları söz konusu olanların , gayrimenkulün maliyet bedeline esas olan , alış bedelini düşük göstermemelerinde yarar var. Aksi halde , 4 yıl içinde satılması sonucu ortaya gerçeğin de üzerinde bir kar çıkar(2).
2- Harç Yönünden
2001 yılı başından itibaren gayrimenkullerin harca esas olan değeri yüzde 56 oranında arttı. Gayrimenkulün gerçek alış bedelinin tapu harcına esas olan tutardan düşük olması halinde , gerçek alış bedelinin tapu senedine yazılmasını tapu işlemleri sırasında talep etmek mümkündür .Bu durum özellikle kamu görevlilerini ”mal beyanı” yönünde önümüzdeki yıllarda da , vergi mükelleflerini de ”nereden buldun” sorgulaması yönünden ilgilendiriyor.
3- Harcın Oranı Yönünden
Gayrimenkul alımı sırasında , hem alıcı hem de satıcı ; Tapu harcına esas değer üzerinden binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler.
2001 Yılı Gayrimenkul Harçları Oran (Binde)
Gayrimenkul alım-satımında (alıcı veya satıcı ayrı ayrı) 15 Gayrimenkullerin,sermaye şirketlerine sermaye olarak konulması 36 Yapı kooperatiflerinin,ortaklarına dağıttığı gayrimenkullerin tapu işlerinde 1,8 Gayrimenkullerin mirasçılara intikalinde 9 Gayrimenkullerin ifraz,taksim ve birleştirme işlerinden 9 Gayrimenkul ipoteğinden sağlanan borç miktarı üzerinden 3,6 Kira sözleşmelerinde,kira süresinin tapuya tescilinde,hesaplanacak kira tutarı üzerinden , sözleşme yoksa bir yıllık kira bedeli üzerinden 5,4 Arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunan binaların tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden 15 Gayrimenkullerin,ölünceye kadar bakma anlaşmasına dayanarak edinilmesinde , emlak vergisi değeri üzerinden 15
C-EMLAK VERGİSİ BEYANNAMESİ
Gayrimenkul alanların ”o yılın sonuna kadar” emlak vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor.buna göre örneğin ocak 2001’de gayrimenkul alanların en geç 31 aralık 2001’e kadar emlak vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor. (EVK md. 23/c) emlak vergisi ise izleyen yılda yani 2002 den itibaren ödenmeye başlanacak. Satıldığı yılın emlak vergisini ise satıcı ödeyecektir.
Gayrimenkulün , bütçe yılının son üç ayı içinde , örneğin Kasım ayında alındığı durumlarda emlak vergisi beyannamesi gayrimenkulün alındığı tarihten itibaren ”üç ay içerisinde” verilecek (EVK md.23) .
D-EŞE VE ÇOCUĞA ALINAN GAYRİMENKUL
Gayrimenkulun eş yada çocuğa alınması ancak ödemesinin aile reisi tarafından yapılması halinde ”İvazsız” yani karşılıksız bir intikal söz konusu olur. Bu ise veraset ve intikal vergisine tabidir. Eş yada çocuğun beyanname verip yüzde 5 – 15 arasında oranı değişen , veraset ve intikal vergisini ödemeleri gerekir. Ancak aile reisinin eşe yada çocuğa gayrimenkulün bedelini ”borç olarak” vermesi halinde herhangi bir vergileme söz konusu olamaz (4).
E-NEREDEN BULDUN SORUSU
Gayrimenkul alanlar gayrimenkulün bedelini ”nereden buldun” şeklinde soru yönetilmesi bununla ilgili yasanın 2003 yılına kadar ertelenmesi nedeniyle söz konusu değildir. Ancak Vergi Usul Yasasının 30/7. Maddesini de , ayrıca göz önünde bulundurmak gerekiyor.
III-GAYRİMENKUL SATIŞINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
A-GAYRİMENKULÜN TAPUDAKİ SATIŞ DEĞERİ
2001 yılında satılacak olan gayrimenkul kaça satılacak olursa olsun tapuda ”asgari bir değer” göstermek gerekiyor. Satış sırasında gayrimenkulün 2000 yılındaki emlak vergisine esas değerini asgari yüzde 56 oranında arttırmak zorunluluğu var. Örneğin , 2000 yılındaki emlak vergisi değeri 100 milyar lira olan gayrimenkulü 2001 yılında satarken ister Ocak ayında ister Haziran yada Aralık ayında satılsın , alım satıma esas tapu değerini asgari 156 milyar lira göstermek gerekiyor. Kuşkusuz bu değerin üzerinde gösterilmesinde herhangi bir sakınca yok . yani 200 milyar lirada gösterilebilir. Ancak ona göre harç ödenir.
B-GAYRİMENKULÜN GERÇEK SATIŞ DEĞERİ
Gayrimenkulunüzün , gerçek satış değerinin , tapu harcına esas olan değerin altında olması halinde gerçek alım satım bedelinin , tapu senedinde ayrıca gösterilmesinin satıcı tarafından talep edilmesi gerekiyor. Bu durumda , tapu harcına esas olan tutar üzerinden harç alınır , ancak tapu senedinde gerçek satış bedeli yazılır.
C-ÖDENECEK HARÇ
Gayrimenkul satışında , hem satıcı hem de alıcı , tapu harcına esas değer üzerinde, binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler.
D-KAZANCIN GELİR VERGİSİ
Gayrimenkul satışında , hem satıcı hem de alıcı , tapu harcına esas değer üzerinde, binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler.
E- ŞİRKETLERİN GAYRİMENKUL SATIŞI
Şirketlerin ,aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulleri elden çıkarmaları halinde,beyan edecekleri asgari değer, ödeyecekleri harç oranı aynen yukarıda olduğu gibidir. Şirketler gayrimenkulün satışı nedeni ile fatura düzenlemek ve ayrıca KDV tahsil etmek zorundadırlar. Gayrimenkul ün satışından doğan kazanç da vergiye tabidir.
Kurumlar vergisi mükellefi olan şirketler,en az 2 yıldır işletmelerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulü sattıklarında , satıştan doğan kazancı sermayelerine eklerlerse :
a)Gayrimenkul satış kazancı nedeni ile kurumlar vergisi ödemezler.
b)Tapu harcı ödemezler.
c)Satış işlemi de KDV ye tabi tutulmaz.
Ancak satıştan doğan kazanç nedeni ile yüzde 15 stopaj öderler.(KVK geçicimd.28)
F-SATIŞIN BELEDİYEYE BİLDİRİLMESİ
Gayrimenkulünü satanlar , ilerde emlak vergisine çöp vergisine yönelik bir takiple karşılaşabilirler. Bunu önlemek için gayrimenkulün satışını yaptıktan hemen sonra ilgili belediyeye bir dilekçe ile durumu bildirmelerinde yarar vardır.
G-GAYRİMENKULÜNÜ SATANLARIN KAZANÇ VERGİSİ
Gayrimenkulün iktisap (yani edinme) tarihinden itibaren 4 yıl geciktikten sonra satılması , örneğin 1996 yada daha önceki yıllardan edinilen gayrimenkulün satılması halinde kaç liraya satılırsa satılsın gelir vergisi ödenmeyecek (GVK geçici md.56/D6).
Satılan gayrimenkulün edinme tarihten itibaren 4 yıl içinde satılması halinde ise ortaya çıkan kazanç nedeni ile , gelir vergisi ödenmesi söz konusu olabilecek.
Ancak gayrimenkulün miras yada hibe yoluyla edinildiği durumlarda satış bedeli kaç milyar lira olursa olsun gelir vergisi ödenmez. (GVK geçici md.56/D6)
1-) Kazancın hesabı ve Vergisi
Değer artışı kazancı olarak nitelendirilen gayrimenkul satışı kazancı ”iktisap tarihinden itibaren 4 yıl içinde satılan” gayrimenkuller için söz konusu.Bu süre geçtikten sonra gayrimenkul kaç liraya satılırsa satılsın gelir vergisi ödenmez.(GVK geçici md.56/D-6).örneğin 10 mart 1997’de satın aldığı gayrimenkulü 9 mart 2001 de satan ve bundan da 50 milyar lira kazanç sağlayan bir kişi bu kazancı nedeniyle gelir vergisi ödeyecek. Oysaki iki gün daha bekleyip 11 mart 2001’de satış yapsaydı 50 milyarlık kazancı nedeni ile 50 lira dahi gelir vergisi ödemeyecekti.
Kazancın hesaplanmasında emlak vergisi beyannamesi esas alınıyor. Örneğin 1998 yılında verilecek emlak vergisi beyannamesinde gösterilen değer ”maliyet bedeli” olarak göz önüne alınıyor. Bu bedel , ekim 1998’den itibaren (gayrimenkulün satıldığı ay hariç) devlet istatistik enstitüsünce (DİE) belirlenen ”toplam eşya fiyat endeksindeki (TEFE) artış oranında artırılarak” tespit olunuyor.
1999 yılı kasım ve aralık ayında emlak vergisi beyannamesini yenileyenlerin yenileme yada yükseltme beyanları değil 1998 yılı beyanı esas alınıyor. Başka bir anlatımla gelir vergisi yönünden kasım ve aralık 1999’da yükseltilen emlak vergisi beyanları hiçbir işe yaramıyor.1998’den sonra alınan gayrimenkullerin ise iktisap bedeli yine DİE tarafından belirlenen TEFE artış oranında yükseltilerek maliyet bedeli bulunur. Maliyet bedeli ile satış bedelinin kıyaslanması sonucu 3,5 milyar lirayı aşan bir kazanç ortaya çıkarsa bu kazanç gelir vergisine tabi olur.
2-Verginin Hesabı
Gayrimenkulün satışından doğan ve 3,5 milyar lirayı aşan kazanç kısmı üzerinden ,Gelir vergisi Kanunu’ndaki vergi ”vergi tarifesine göre” yüzde 20-45 arasında değişen gelir vergisi hesaplanır. Gelir vergisinin yüzde 10’u kadar da ”fon payı” tahakkuk ettirilir.
SONUÇ
Gayrimenkul alım-satımında , çok sayıda vergi ve harç ile bağlantılı özel durumlar söz konusu. Alım-satım işlemleri sırasında ve sonrasında bunların göz önüne alınması ve o yönde işlem yapılması , cezalı uygulamalarla ve vergilerle karşılaşmayı önleyebilecek.
Bu arada dikkat edilmesi gereken bir başka husus da 4444 sayılı yasa ile getirilen ve bir kısmı yukarıda açıklanan düzenlemelerin , ileride yeni bir değişiklik olmadığı taktirde, 31.12.2002 tarihinde yürürlükten kalkması ve 1 ocak 2003’ten itibaren 4369 sayılı yasa ile getirilen bazı düzenlemelerin yeniden yürürlüğe girecek olmasıyla ilgili. Bu nedenle , 2003 yılı başından itibaren yeni bir uygulama söz konusu olabilir.
Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları
A-SİGORTA KAPSAMI
587 sayılı kanun hükmünde kararname gereğince , 634 sayılı Kat Mülkiyeti kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler , tapuya kayıtlı ve mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar , bu binalar içinde yer alan ve ticarethane , büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler zorunlu deprem sigortasına tabidir. Bu sigorta ile , deprem , yangın , infilak ve yer kayması dahil sigortalı binalarda ve temellerinde , doğrudan neden olacağı maddi zararlar , sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından teminat altına alınmıştır.
Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışındadır. 3.1- Enkaz kaldırma masrafları , Kâr kaybı. İş durması , kira mahrumiyeti , alternatif ikametgah ve iş yeri masrafları , mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar, 3.2- Her türlü taşınır mal , eşya ve benzerleri 3.3- Ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar. 3.4- Manevi tazminat talepleri
Sigorta bedelinin tespitinde , sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine Müşteşarlığınca yayınlanan ”Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı” nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır . Zorunlu deprem sigortası yapılan bir meskenin sigorta bedeli her halde ”Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı” nda belirlenen azami teminat tutarından çok olamaz.
Sigorta bedeli , sigortalanan meskenin değerini aşarsa , sigortanın bu değeri aşan kısmı geçersizdir. Cari yıla ait fazla alınan prim sigorta ettirince gün esası üzerinden iade edilir.
Her bir hasarda , sigorta bedelinin %2 ‘si oranında tenzili muafiyet uygulanır . Doğal Afet Sigortaları Kurumu hasarın bu şekilde bulunan muafiyet miktarını aşan kısmında sorumludur. Muafiyet uygulaması açısından , her bir 72 saatlik dönem bir hasar sayılır.
Sigorta , poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde , aksi kararlaştırılmadıkça Türkiye saati ile öğleyin saat 12:00’ de başlar ve öğleyin saat 12:00’de sona erer.
KOOPERATİF ORTAKLARI İÇİN ÖNEMLİ BİLGİLER
YÖNETİCİLERDEN HER ZAMAN BİLGİ VE AÇIKLAMADA BULUNMASINI İSTEME HAKKINIZIN OLDUĞUNU UNUTMAYINIZ
I – KOOPERATİFE NASIL ORTAK OLUNUR?
ÖDEMELERİNİNZİ MUTLAKA GEÇERLİ BELGELERE DAYANDIRINIZ
– Ödemeler kooperatif adına bankada açılmış olan hesaplara yatırılmalı ya da kooperatif yetkililerine, kooperatif kaşesini ve ilgililerin imzasını taşıyan makbuz karşılığı yapılmalı, belgesiz ödeme yapılmamalı, yöneticiler adına açılan hesaplara para yatırılmamalıdır.
– Kooperatifin mevcut ortaklarının ekonomik, kültürel ve sosyal durumları iyi araştırılmalı, bu hususların kendi durumuna uyması halinde ortak olunmalıdır.
– Arsa alındığı söyleniyorsa, arsanın tapu devri ya da tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile alınıp alınmadığına (KK m. 59, f. 4), bu arsanın kooperatifin amacına uygun olup olmadığına bakılmalıdır (KK m. 59, f. 5).
– Ortak sayısının, genel kurulca belirlenen konut/işyeri sayısından fazla olup olmadığı araştırılmalıdır (KK m.8, f.3).
– İnşaata başlanılmış ise inşaat ruhsatının alınıp alınmadığı sorulmalı, inşaat seviyesi, mümkünse arsa alımı ve inşaata yapılan harcamalar ile toplanan paraların mukayesesi yapılmalıdır.
– Ortaklık devralınacak şahsın, gerçekten ve halen o kooperatifin ortağı olup olmadığı, kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
– Ödenen aidat ve günün fiyat artışları da dikkate alınarak, inşaatın ne kadar sürede bitirilebileceği hususunda bir fikir edinilebilmelidir.
– Yukarıdaki ve benzeri hususlarda iyi bir araştırma, inceleme yapılıp bilgi sahibi olunduktan sonra, ortak olmaya karar verilmelidir
PARANIZI TESLİM ETTİĞİNİZ KOOPERATİFİN FAALİYETLERİNİ SÜREKLİ OLARAK İZLEYİNİZ
II – ORTAKLARIN HAKLARI NELERDİR?
– Ortaklık hakları ortaklık senedi ile temsil olunur (KK.m.18).
– Ortaklar, Kooperatifler Kanununun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler (KK.m.23).
A) ORTAKLARIN BİREYSEL HAKLARI
Ortaklıktan çıkma hakkının kullanılması, anasözleşmeyle en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir. Ortağın hiç bir suretle kooperatiften çıkamayacağına dair şartlar hükümsüzdür (KK. m.11).
Çıkış, ancak bir hesap yılı sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap yılı içinde çıkışa izin verilebilir (KK. m. 12).
Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir (KK. m. 13).
GENEL KURUL TOPLANTILARINA MUTLAKA KATILINIZ
ANASÖZLEŞMEYİ MUTLAKA OKUYUNUZ
Genel kurula katılma hakkına sahip olan bir ortak, bu hakkın doğal sonucu olarak; aynı zamanda genel kuruldaki görüşmelere katılmak, bu görüşmeler sırasında düşüncelerini açıklamak, sorular sormak, görüşülen konular hakkında müştereken veya münferiden önerge vermek ve neticede istediği yönde oyunu kullanmak, seçmek, seçilmek gibi haklara da sahip olmaktadır.
Tabii ki, yönetim ve denetim kurulu üyeliği ile tasfiye kurulu üyeliğine seçilebilmek için getirilen özel hükümler saklıdır (KK m. 55, 56, 65, 81, TTK m. 347, 349; 657 s. Devlet Memurları Kanunu m. 28).
Kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış olanlar Yönetim Kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamazlar. Ancak, denetçilerin ibrasında oy kullanabilirler.
Ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füruu ile kooperatif arasında şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamaz (KK. m. 50).
GENEL KURULDA GÜNDEM MADDELERİNİN DETAYLI GÖRÜŞÜLMESİ İÇİN KATKIDA BULUNUNUZ
b) Genel kurul toplantısında hazır bulunsun ya da bulunmasın; – Toplantıya çağrının usulü dahilinde yapılmadığını, – Gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini, – Genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını, iddia eden ortakların da dava açma hakları bulunmaktadır. Genel kurul kararlarının iptali için Bakanlığımıza başvurulamaz.
OYUNUZU KULLANIRKEN OBJEKTİF VE BİLİNÇLİ DAVRANMAYA ÖZEN GÖSTERİNİZ
AİDAT ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜZÜ ZAMANINDA YERİNE GETİRİNİZ
B) TOPLU KULLANILABİLECEK HAKLAR
Dört ortaktan az olmamak kaydıyla ortak sayısının en az onda birinin isteği üzerine genel kurul toplantıya çağrılır.
Yönetim Kurulu bu isteği en az on gün içinde yerine getirmediği takdirde, istek sahiplerinin müracaatı üzerine (veya doğrudan) Bakanlığımız tarafından da genel kurul toplantıya çağrılabilir.
Bakanlığımız tarafından da çağrılmadığı takdirde istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak genel kurulu bizzat toplantıya çağırma izni alabilirler (KK. m. 44).
Kooperatifler Kanununun 46’ncı maddesine göre, dört ortaktan az olmamak üzere, ortakların en az onda biri tarafından, genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.
Kooperatife kayıtlı ortakların en az onda birinin, genel kurul sırasında gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce (divanın seçimini takiben) yazılı teklifte bulunmaları halinde;
– Hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, – Bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, – Çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, – Genel kurulun yeni bir toplantıya çağırılması, – Kanun, ana sözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, – Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi,
ile ilgili hususların da genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınması mümkündür (KK.m.46/3).
BİR HUSUSUN AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI İÇİN DENETİM KURULUNA BAŞVURARAK GÖREVE DAVET EDEBİLİRSİNİZ
Kooperatife giren her şahıstan en az bir ortaklık payı alınması gerekir. Anasözleşme, en yüksek had tespit ederek bir ortak tarafından bu had dahilinde birden fazla pay alınmasına cevaz verebilir (KK. m. 19).
Mevcut duruma göre bir ortaklık payının değeri 100.000 lira olup, bir ortakça alınabilecek en çok pay adedi ise 5.000’dir.
KISITLI İMKANLARLA BİRİKTİRDİĞİNİZ PARANIZIN YERİNDE KULLANILIP KULLANILMADIĞINI DENETLEMEK EN DOĞAL HAKKINIZDIR.
Ayrıca, aidat ödeme borcunu yerine getirmeyen ortaklardan, genel kurulca belirlenen oranda faiz istenebilir.
Ancak aidat ödemelerini geciktiren ortaklara yürütülen gecikme faizlerinin ana borca eklenerek tekrar faiz (bileşik faiz) yürütülmesi de söz konusu değildir.
ÇIKARILMA KARARI KESİNLEŞİNCEYE KADAR ORTAKLIK HAK VE
YÜKÜMLÜLÜKLERİ DEVAM EDER
IV – ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ YOLLARI
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılan ortağın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Uygulamadaki anasözleşmelere göre, ortaklıktan çıkarma yetkisi yönetim kuruluna aittir.
Çıkarılma kararının onaylı örneğinin, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilmesi gerekir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir (KK. m. 16).
Çıkarılma kararına karşı Bakanlığımıza başvurulamaz
HAK,ÖDEV VE SORUMLULUKLARINIZIN NELER OLDUĞUNU MUTLAKA ÖĞRENİNİZ
SEÇECEĞİNİZ DENETÇİLERİN DENETİM KONUSUNDA UZMAN OLMALARINA DİKKAT EDİNİZ
ORTAKLAR YETERLİ İLGİYİ GÖSTERDİKÇE KOOPERATİF AMACINA DAHA ÇABUK VE KOLAY ULAŞACAKTIR
V- ÇIKAN VEYA ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA SÜRESİ ve YÜKÜMLÜLÜK
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür (KK. m. 17).
Ancak, genel kurul kararıyla ödemeler yabancı para cinsinden yapılmışsa, çıkan ya da çıkarılan ortaklara iadelerin de aynı para cinsinden yapılması gerekir.