• slayt
  • slayt
Başkan'ın Mesajı
Duyurular

EKİM Ayı Kira Artış Oranı % 63.47

 

Kira artış oranı, on iki aylık ortalama enflasyona göre belirleniyor.

TÜFE, Eylül ayında on iki aylık ortalamalara göre yüzde 63.47 olarak gerçekleşti.

Buna göre kontrat süresi bu ay dolan ev ve iş yeri sahipleri, kiraları için yüzde 63.47 oranında zam yapılabilecek.


EYLÜL Ayı Kira Artış Oranı

 

Kira artış oranı, on iki aylık ortalama enflasyona göre belirleniyor.

TÜFE, Ağustos ayında on iki aylık ortalamalara göre yüzde 64.91 olarak gerçekleşti.

Buna göre kontrat süresi bu ay dolan ev ve iş yeri sahipleri, kiraları için yüzde 64.91 oranında zam yapılabilecek.

 


Enflasyon rakamlarının belli olmasıyla birlikte ağustos ayı kira zam oranı da belli oldu.

Temmuz ayı enflasyon rakamlarının belli olmasıyla birlikte ağustos ayı kira artış oranı da netleşti.

Ağustos Ayı Kira Artış Oranı

 

Kira artış oranı, on iki aylık ortalama enflasyona göre belirleniyor.

TÜFE, temmuz ayında on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65.93 olarak gerçekleşti.

Buna göre kontrat süresi bu ay dolan ev ve iş yeri sahipleri, kiraları için yüzde 65.93 oranında zam yapılabilecek.


Elektronik İlan Doğrulama Sistemi 15 Eylül’de Hayata Geçiyor.

 

Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte 31 Ağustos 2023 tarihinde değişikliğe gidilerek taşınmaz ilanlarına elektronik ortam sağlayan ilan platformlarına;



- ilan veren kişinin kimlik bilgilerini doğrulama,
- ilana konu taşınmazın ilan veren kişiye veya bu kişinin birinci ve ikinci derece kan hısımlarına veya eşine ait olduğunu ya da ilanı veren kişinin ilana konu taşınmaz sahibi tarafından yetkilendirildiğini doğrulama

yükümlülüğü getirilmiştir.



Söz konusu yükümlülük kapsamında Bakanlığımızca oluşturulan Elektronik İlan Doğrulama Sisteminin (EİDS) 2. Fazı olan yetki doğrulama uygulaması 15 Eylül 2024 tarihi itibarıyla devreye alınacaktır.


Fotoğraf açıklaması yok.


Kocaeli Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 34,4372   34,4992
EURO 36,3826   36,4482
Özlü Sözler
İstemek "istiyorum" demek değil, harekete geçmektir. (A.Maurrois)
Son Ziyaretçi Yorumları
Gürsel Tekin
Siteniz çok güzel olmuş emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

İlker Karam
Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle

Yılmaz Şen
Derneğimizce yapılan çalışmalardan dolayı tüm yönetime tebrik ve takdirlerimi sunuyorum. İnşaallah bu yaz ailece bir pinikte yapılır diye düşünüyorum. Tüm yönetime başarılar diliyorum


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
Gayrimenkul Alım-Satımında Dikkat Edilecek Noktalar


 

Gayrimenkul alanlar ve satanların , Vergi yasalarında ve Harçlar yasasında yer alan bazı özel hükümleri önceden bilmelerinde sayısız yarar var.

 

Gayrimenkul alanların ; aldıkları gayrimenkulün geçmiş yıllarda emlak vergisi borcunun olup olmadığına , tapu değeri gösterilirken belirlenecek tutarın gelir vergisi ve harç yönünden taşıdığı özellikler , verilecek olan ilk emlak vergisi beyannamesi eşe yada çocuğa gayrimenkul alınması gibi hususlar dikkat edilmesi gereken başlıca noktaları oluşturuyor.

 

Gayrimenkul satanlarında ; gayrimenkulün tapudaki satış değeri bu değerin gelir vergisi ve harç yönünden önemi , satıştan doğan kazancın gelir vergisi şirketlerin gayrimenkul satışındaki vergi istisnası gibi hususlarda , satıcının dikkat etmesi gereken noktaları oluşturuyor.

 

Aşağıda gayrimenkul alanların ve satanların dikkat edecekleri noktalar , ayrı ayrı başlıklar altında ele alınarak açıklanmaya çalışılmıştır.

 

 

-GAYRİMENKUL ALIMINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR 

 

A – GAYRİMENKULÜN GEÇMİŞ VERGİ BORCU

 

Özellikle , kullanılmış gayrimenkul alanların , gayrimenkulün geçmiş yıllardaki emlak vergisinin ödenip ödenmediğini başka bir anlatımla , emlak vergisi borcunun olup olmadığını araştırmalarında yarar vardır.

 

Bunun en pratik yolu , satıcıdaki makbuzları alıp kontrol etmek ve her ihtimale karşıda birer fotokopisini saklamaktır.

 

Emlak vergisi Yasası’nın 30.maddesinin son fıkrasına göre ; satış konusu gayrimenkulün , satıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait ödenmemiş emlak vergisinin ödenmesinden , alıcı ve satıcı müteselsilen yani zincerleme olarak sorumlu tutulurlar. Gayrimenkulü satın alan kişi , ödediği geçmiş yıl emlak vergilerini faiziyle birlikte daha sonra önceki sahibine rücu edebilir (1).

 

B-GAYRİMENKULÜN TAPUDAKİ DEĞERİ

 

Gayrimenkulun tapudaki değeri birkaç açıdan önemlidir.

 

1-Gelir Vergisi Açısından

 

Gayrimenkullerin , iktisap yani edinme tarihinden itibaren 4 yıl içinde elden çıkarılmasından sağlanan kazanç ”Değer artışı kazancı” olarak beyan edilip gelir vergisinin ödenmesi gerekiyor (GVK geçici md.56/D-6) Satın aldığı gayrimenkulü 4 yıl içinde elden çıkarmaları söz konusu olanların , gayrimenkulün maliyet bedeline esas olan , alış bedelini düşük göstermemelerinde yarar var. Aksi halde , 4 yıl içinde satılması sonucu ortaya gerçeğin de üzerinde bir kar çıkar(2).

2- Harç Yönünden 

 

2001 yılı başından itibaren gayrimenkullerin harca esas olan değeri yüzde 56 oranında arttı. Gayrimenkulün gerçek alış bedelinin tapu harcına esas olan tutardan düşük olması halinde , gerçek alış bedelinin tapu senedine yazılmasını tapu işlemleri sırasında talep etmek mümkündür .Bu durum özellikle kamu görevlilerini ”mal beyanı” yönünde önümüzdeki yıllarda da , vergi mükelleflerini de ”nereden buldun” sorgulaması yönünden ilgilendiriyor.

3- Harcın Oranı Yönünden

 

Gayrimenkul alımı sırasında , hem alıcı hem de satıcı ; Tapu harcına esas değer üzerinden binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler.

2001 Yılı Gayrimenkul Harçları Oran (Binde)

 

Gayrimenkul alım-satımında (alıcı veya satıcı ayrı ayrı) 15 Gayrimenkullerin,sermaye şirketlerine sermaye olarak konulması 36 Yapı kooperatiflerinin,ortaklarına dağıttığı gayrimenkullerin tapu işlerinde 1,8 Gayrimenkullerin mirasçılara intikalinde 9 Gayrimenkullerin ifraz,taksim ve birleştirme işlerinden 9 Gayrimenkul ipoteğinden sağlanan borç miktarı üzerinden 3,6 Kira sözleşmelerinde,kira süresinin tapuya tescilinde,hesaplanacak kira tutarı üzerinden , sözleşme yoksa bir yıllık kira bedeli üzerinden 5,4 Arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunan binaların tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden 15 Gayrimenkullerin,ölünceye kadar bakma anlaşmasına dayanarak edinilmesinde , emlak vergisi değeri üzerinden 15

C-EMLAK VERGİSİ BEYANNAMESİ

 

Gayrimenkul alanların ”o yılın sonuna kadar” emlak vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor.buna göre örneğin ocak 2001’de gayrimenkul alanların en geç 31 aralık 2001’e kadar emlak vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor. (EVK md. 23/c) emlak vergisi ise izleyen yılda yani 2002 den itibaren ödenmeye başlanacak. Satıldığı yılın emlak vergisini ise satıcı ödeyecektir.

Gayrimenkulün , bütçe yılının son üç ayı içinde , örneğin Kasım ayında alındığı durumlarda emlak vergisi beyannamesi gayrimenkulün alındığı tarihten itibaren ”üç ay içerisinde” verilecek (EVK md.23) .

D-EŞE VE ÇOCUĞA ALINAN GAYRİMENKUL

 

Gayrimenkulun eş yada çocuğa alınması ancak ödemesinin aile reisi tarafından yapılması halinde ”İvazsız” yani karşılıksız bir intikal söz konusu olur. Bu ise veraset ve intikal vergisine tabidir. Eş yada çocuğun beyanname verip yüzde 5 – 15 arasında oranı değişen , veraset ve intikal vergisini ödemeleri gerekir. Ancak aile reisinin eşe yada çocuğa gayrimenkulün bedelini ”borç olarak” vermesi halinde herhangi bir vergileme söz konusu olamaz (4).

E-NEREDEN BULDUN SORUSU

 

Gayrimenkul alanlar gayrimenkulün bedelini ”nereden buldun” şeklinde soru yönetilmesi bununla ilgili yasanın 2003 yılına kadar ertelenmesi nedeniyle söz konusu değildir. Ancak Vergi Usul Yasasının 30/7. Maddesini de , ayrıca göz önünde bulundurmak gerekiyor.

III-GAYRİMENKUL SATIŞINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR 

 

A-GAYRİMENKULÜN TAPUDAKİ SATIŞ DEĞERİ 

 

2001 yılında satılacak olan gayrimenkul kaça satılacak olursa olsun tapuda ”asgari bir değer” göstermek gerekiyor. Satış sırasında gayrimenkulün 2000 yılındaki emlak vergisine esas değerini asgari yüzde 56 oranında arttırmak zorunluluğu var. Örneğin , 2000 yılındaki emlak vergisi değeri 100 milyar lira olan gayrimenkulü 2001 yılında satarken ister Ocak ayında ister Haziran yada Aralık ayında satılsın , alım satıma esas tapu değerini asgari 156 milyar lira göstermek gerekiyor. Kuşkusuz bu değerin üzerinde gösterilmesinde herhangi bir sakınca yok . yani 200 milyar lirada gösterilebilir. Ancak ona göre harç ödenir.

B-GAYRİMENKULÜN GERÇEK SATIŞ DEĞERİ

 

Gayrimenkulunüzün , gerçek satış değerinin , tapu harcına esas olan değerin altında olması halinde gerçek alım satım bedelinin , tapu senedinde ayrıca gösterilmesinin satıcı tarafından talep edilmesi gerekiyor. Bu durumda , tapu harcına esas olan tutar üzerinden harç alınır , ancak tapu senedinde gerçek satış bedeli yazılır.

C-ÖDENECEK HARÇ

 

Gayrimenkul satışında , hem satıcı hem de alıcı , tapu harcına esas değer üzerinde, binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler.

D-KAZANCIN GELİR VERGİSİ

 

Gayrimenkul satışında , hem satıcı hem de alıcı , tapu harcına esas değer üzerinde, binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler.

E- ŞİRKETLERİN GAYRİMENKUL SATIŞI

 

Şirketlerin ,aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulleri elden çıkarmaları halinde,beyan edecekleri asgari değer, ödeyecekleri harç oranı aynen yukarıda olduğu gibidir. Şirketler gayrimenkulün satışı nedeni ile fatura düzenlemek ve ayrıca KDV tahsil etmek zorundadırlar. Gayrimenkul ün satışından doğan kazanç da vergiye tabidir.

Kurumlar vergisi mükellefi olan şirketler,en az 2 yıldır işletmelerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulü sattıklarında , satıştan doğan kazancı sermayelerine eklerlerse :

a)Gayrimenkul satış kazancı nedeni ile kurumlar vergisi ödemezler.

b)Tapu harcı ödemezler.

c)Satış işlemi de KDV ye tabi tutulmaz.

Ancak satıştan doğan kazanç nedeni ile yüzde 15 stopaj öderler.(KVK geçicimd.28)

F-SATIŞIN BELEDİYEYE BİLDİRİLMESİ

 

Gayrimenkulünü satanlar , ilerde emlak vergisine çöp vergisine yönelik bir takiple karşılaşabilirler. Bunu önlemek için gayrimenkulün satışını yaptıktan hemen sonra ilgili belediyeye bir dilekçe ile durumu bildirmelerinde yarar vardır.

G-GAYRİMENKULÜNÜ SATANLARIN KAZANÇ VERGİSİ

 

Gayrimenkulün iktisap (yani edinme) tarihinden itibaren 4 yıl geciktikten sonra satılması , örneğin 1996 yada daha önceki yıllardan edinilen gayrimenkulün satılması halinde kaç liraya satılırsa satılsın gelir vergisi ödenmeyecek (GVK geçici md.56/D6).

Satılan gayrimenkulün edinme tarihten itibaren 4 yıl içinde satılması halinde ise ortaya çıkan kazanç nedeni ile , gelir vergisi ödenmesi söz konusu olabilecek.

Ancak gayrimenkulün miras yada hibe yoluyla edinildiği durumlarda satış bedeli kaç milyar lira olursa olsun gelir vergisi ödenmez. (GVK geçici md.56/D6)

1-) Kazancın hesabı ve Vergisi

 

Değer artışı kazancı olarak nitelendirilen gayrimenkul satışı kazancı ”iktisap tarihinden itibaren 4 yıl içinde satılan” gayrimenkuller için söz konusu.Bu süre geçtikten sonra gayrimenkul kaç liraya satılırsa satılsın gelir vergisi ödenmez.(GVK geçici md.56/D-6).örneğin 10 mart 1997’de satın aldığı gayrimenkulü 9 mart 2001 de satan ve bundan da 50 milyar lira kazanç sağlayan bir kişi bu kazancı nedeniyle gelir vergisi ödeyecek. Oysaki iki gün daha bekleyip 11 mart 2001’de satış yapsaydı 50 milyarlık kazancı nedeni ile 50 lira dahi gelir vergisi ödemeyecekti.

Kazancın hesaplanmasında emlak vergisi beyannamesi esas alınıyor. Örneğin 1998 yılında verilecek emlak vergisi beyannamesinde gösterilen değer ”maliyet bedeli” olarak göz önüne alınıyor. Bu bedel , ekim 1998’den itibaren (gayrimenkulün satıldığı ay hariç) devlet istatistik enstitüsünce (DİE) belirlenen ”toplam eşya fiyat endeksindeki (TEFE) artış oranında artırılarak” tespit olunuyor.

1999 yılı kasım ve aralık ayında emlak vergisi beyannamesini yenileyenlerin yenileme yada yükseltme beyanları değil 1998 yılı beyanı esas alınıyor. Başka bir anlatımla gelir vergisi yönünden kasım ve aralık 1999’da yükseltilen emlak vergisi beyanları hiçbir işe yaramıyor.1998’den sonra alınan gayrimenkullerin ise iktisap bedeli yine DİE tarafından belirlenen TEFE artış oranında yükseltilerek maliyet bedeli bulunur. Maliyet bedeli ile satış bedelinin kıyaslanması sonucu 3,5 milyar lirayı aşan bir kazanç ortaya çıkarsa bu kazanç gelir vergisine tabi olur.

2-Verginin Hesabı

 

Gayrimenkulün satışından doğan ve 3,5 milyar lirayı aşan kazanç kısmı üzerinden ,Gelir vergisi Kanunu’ndaki vergi ”vergi tarifesine göre” yüzde 20-45 arasında değişen gelir vergisi hesaplanır. Gelir vergisinin yüzde 10’u kadar da ”fon payı” tahakkuk ettirilir.

SONUÇ

 

Gayrimenkul alım-satımında , çok sayıda vergi ve harç ile bağlantılı özel durumlar söz konusu. Alım-satım işlemleri sırasında ve sonrasında bunların göz önüne alınması ve o yönde işlem yapılması , cezalı uygulamalarla ve vergilerle karşılaşmayı önleyebilecek.

Bu arada dikkat edilmesi gereken bir başka husus da 4444 sayılı yasa ile getirilen ve bir kısmı yukarıda açıklanan düzenlemelerin , ileride yeni bir değişiklik olmadığı taktirde, 31.12.2002 tarihinde yürürlükten kalkması ve 1 ocak 2003’ten itibaren 4369 sayılı yasa ile getirilen bazı düzenlemelerin yeniden yürürlüğe girecek olmasıyla ilgili. Bu nedenle , 2003 yılı başından itibaren yeni bir uygulama söz konusu olabilir.

Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları

A-SİGORTA KAPSAMI

 

587 sayılı kanun hükmünde kararname gereğince , 634 sayılı Kat Mülkiyeti kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler , tapuya kayıtlı ve mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar , bu binalar içinde yer alan ve ticarethane , büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler zorunlu deprem sigortasına tabidir. Bu sigorta ile , deprem , yangın , infilak ve yer kayması dahil sigortalı binalarda ve temellerinde , doğrudan neden olacağı maddi zararlar , sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından teminat altına alınmıştır.

 

  1.  
  2. 2.2 Köy yerleşim alanlarında yapılan binalar. 2.3- Tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar 2.4- 27 Aralık 1999 tarihinden sonra inşa edilmiş olan ancak ilgili mevzuat çerçevesi
  3. nde inşaat ruhsatı bulunmayan binalar.

Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışındadır. 3.1- Enkaz kaldırma masrafları , Kâr kaybı. İş durması , kira mahrumiyeti , alternatif ikametgah ve iş yeri masrafları , mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar, 3.2- Her türlü taşınır mal , eşya ve benzerleri 3.3- Ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar. 3.4- Manevi tazminat talepleri

 

Sigorta bedelinin tespitinde , sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine Müşteşarlığınca yayınlanan ”Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı” nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır . Zorunlu deprem sigortası yapılan bir meskenin sigorta bedeli her halde ”Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı” nda belirlenen azami teminat tutarından çok olamaz.

 

Sigorta bedeli , sigortalanan meskenin değerini aşarsa , sigortanın bu değeri aşan kısmı geçersizdir. Cari yıla ait fazla alınan prim sigorta ettirince gün esası üzerinden iade edilir.

 

Her bir hasarda , sigorta bedelinin %2 ‘si oranında tenzili muafiyet uygulanır . Doğal Afet Sigortaları Kurumu hasarın bu şekilde bulunan muafiyet miktarını aşan kısmında sorumludur. Muafiyet uygulaması açısından , her bir 72 saatlik dönem bir hasar sayılır.

 

Sigorta , poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde , aksi kararlaştırılmadıkça Türkiye saati ile öğleyin saat 12:00’ de başlar ve öğleyin saat 12:00’de sona erer.

 

KOOPERATİF ORTAKLARI İÇİN ÖNEMLİ BİLGİLER 

 

YÖNETİCİLERDEN HER ZAMAN BİLGİ VE AÇIKLAMADA BULUNMASINI İSTEME HAKKINIZIN OLDUĞUNU UNUTMAYINIZ 

 

I – KOOPERATİFE NASIL ORTAK OLUNUR? 

 

  1. a) Bir kooperatif kurarak ortak olma (KK.m.1), b) Daha önce kurulmuş olan bir kooperatife sonradan ortak olma (KK.m..8), c) Kooperatif ortaklarından birinin ortaklık payını devralmak suretiyle ortak olma (KK.m.14,f.3), d) Miras yoluyla ortak olma (KK.m.14,f.2), e)Taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortak olma (KK.m.15,f.2).
  2. a) Medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmak, b) Yazılı olarak kooperatif yönetim kuruluna başvurmak, c) Varsa şahsi sorumluluk ve ek ödemeleri yazılı olarak kabul etmek, d) Gerekli sermaye payını taahhüt etmek ve dörtte birini peşin ödemek, e) Ana sözleşmelerle getirilen diğer şartları taşımak.
  3. – Kooperatiflerde yedek ortaklık yoktur. – Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısının genel kurulca belirlenmesi zorunludur (KK.m.42). – Sonradan ortaklığa kabul edileceklerden bir fark alınması, mevcut ana sözleşmelere göre genel kurul kararı ile mümkün olabilmektedir. Bu konuda yönetim kurulu yetkili değildir.

ÖDEMELERİNİNZİ MUTLAKA GEÇERLİ BELGELERE DAYANDIRINIZ

 

  1. Bir kooperatife ortak olurken özellikle; – Aylık aidatların sabit olduğu, hiç artmayacağı, ara ödeme olmayacağı, çok düşük aidatlarla iki-üç-dört sene gibi bir sürede inşaatların bitirileceği şeklindeki sözlere, ilanlara kesinlikle inanılmamalıdır.

– Ödemeler kooperatif adına bankada açılmış olan hesaplara yatırılmalı ya da kooperatif yetkililerine, kooperatif kaşesini ve ilgililerin imzasını taşıyan makbuz karşılığı yapılmalı, belgesiz ödeme yapılmamalı, yöneticiler adına açılan hesaplara para yatırılmamalıdır.

– Kooperatifin mevcut ortaklarının ekonomik, kültürel ve sosyal durumları iyi araştırılmalı, bu hususların kendi durumuna uyması halinde ortak olunmalıdır.

– Arsa alındığı söyleniyorsa, arsanın tapu devri ya da tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile alınıp alınmadığına (KK m. 59, f. 4), bu arsanın kooperatifin amacına uygun olup olmadığına bakılmalıdır (KK m. 59, f. 5).

– Ortak sayısının, genel kurulca belirlenen konut/işyeri sayısından fazla olup olmadığı araştırılmalıdır (KK m.8, f.3).

– İnşaata başlanılmış ise inşaat ruhsatının alınıp alınmadığı sorulmalı, inşaat seviyesi, mümkünse arsa alımı ve inşaata yapılan harcamalar ile toplanan paraların mukayesesi yapılmalıdır.

– Ortaklık devralınacak şahsın, gerçekten ve halen o kooperatifin ortağı olup olmadığı, kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.

– Ödenen aidat ve günün fiyat artışları da dikkate alınarak, inşaatın ne kadar sürede bitirilebileceği hususunda bir fikir edinilebilmelidir.

– Yukarıdaki ve benzeri hususlarda iyi bir araştırma, inceleme yapılıp bilgi sahibi olunduktan sonra, ortak olmaya karar verilmelidir

PARANIZI TESLİM ETTİĞİNİZ KOOPERATİFİN FAALİYETLERİNİ SÜREKLİ OLARAK İZLEYİNİZ

 

II – ORTAKLARIN HAKLARI NELERDİR? 

 

– Ortaklık hakları ortaklık senedi ile temsil olunur (KK.m.18).

– Ortaklar, Kooperatifler Kanununun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler (KK.m.23).

A) ORTAKLARIN BİREYSEL HAKLARI

 

  1. Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır (KK.m.10).

Ortaklıktan çıkma hakkının kullanılması, anasözleşmeyle en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir. Ortağın hiç bir suretle kooperatiften çıkamayacağına dair şartlar hükümsüzdür (KK. m.11).

Çıkış, ancak bir hesap yılı sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap yılı içinde çıkışa izin verilebilir (KK. m. 12).

Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir (KK. m. 13).

  1. Ortaklık payları devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder. Ana sözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir (KK. m. 14).

GENEL KURUL TOPLANTILARINA MUTLAKA KATILINIZ

 

ANASÖZLEŞMEYİ MUTLAKA OKUYUNUZ

 

  1. Üç ay evvel ortak olmayanlar hariç her ortak genel kurula katılma hakkına sahiptir. Yapı kooperatiflerinde genel kurul toplantılarına katılmak için bu şart aranmaz (KK. m. 26).

Genel kurula katılma hakkına sahip olan bir ortak, bu hakkın doğal sonucu olarak; aynı zamanda genel kuruldaki görüşmelere katılmak, bu görüşmeler sırasında düşüncelerini açıklamak, sorular sormak, görüşülen konular hakkında müştereken veya münferiden önerge vermek ve neticede istediği yönde oyunu kullanmak, seçmek, seçilmek gibi haklara da sahip olmaktadır.

Tabii ki, yönetim ve denetim kurulu üyeliği ile tasfiye kurulu üyeliğine seçilebilmek için getirilen özel hükümler saklıdır (KK m. 55, 56, 65, 81, TTK m. 347, 349; 657 s. Devlet Memurları Kanunu m. 28).

  1. Tüketim, Motorlu Taşıyıcılar, Üretim ve Pazarlama vb. Kooperatiflerinin anasözleşmelerinde olumlu gelir gider farkının (kârın) ortaklar arasında bölüşülmesi öngörülmüş ise bu bölünme ortakların kooperatifle yapmış oldukları işlemleri oranında yapılır (KK.m.38).
  2. Genel Kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir (KK. m. 48).

Kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış olanlar Yönetim Kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamazlar. Ancak, denetçilerin ibrasında oy kullanabilirler.

Ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füruu ile kooperatif arasında şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamaz (KK. m. 50).

GENEL KURULDA GÜNDEM MADDELERİNİN DETAYLI GÖRÜŞÜLMESİ İÇİN KATKIDA BULUNUNUZ

 

  1. Ana sözleşmede açıklama bulunduğu takdirde, bir ortak yazı ile izin vermek suretiyle genel kurul toplantısında oyunu ancak başka bir ortağa kullandırabilir. Bir ortak genel kurulda birden fazla ortağı temsil edemez. Ortak sayısı 1.000’in üstünde olan kooperatiflerde anasözleşme ile her ortağın en çok 9 olmak üzere birden fazla ortağı temsil edebileceği öngörülebilir. Eş ve birinci derecede akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz (KK.m. 49)
  2.  

b) Genel kurul toplantısında hazır bulunsun ya da bulunmasın; – Toplantıya çağrının usulü dahilinde yapılmadığını, – Gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini, – Genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını, iddia eden ortakların da dava açma hakları bulunmaktadır. Genel kurul kararlarının iptali için Bakanlığımıza başvurulamaz.

OYUNUZU KULLANIRKEN OBJEKTİF VE BİLİNÇLİ DAVRANMAYA ÖZEN GÖSTERİNİZ

 

  1. Ortaklar gerekli gördükleri hususlarda denetçilerin dikkatini çekmeye ve açıklama yapılmasını istemeye yetkilidir (KK m. 66).
  2. Anasözleşmelerde, kooperatif borçlarının ve ortak pay bedellerinin ödenmesinden sonra, kalan miktarın dağılma anında kayıtlı ortaklar veya hukuki halefleri arasında ödenmiş sermayeleri ile orantılı olarak dağıtılacağı yönünde hükümlere yer verilmiştir (KK.m.83)

AİDAT ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜZÜ ZAMANINDA YERİNE GETİRİNİZ

 

B) TOPLU KULLANILABİLECEK HAKLAR

 

Dört ortaktan az olmamak kaydıyla ortak sayısının en az onda birinin isteği üzerine genel kurul toplantıya çağrılır.

Yönetim Kurulu bu isteği en az on gün içinde yerine getirmediği takdirde, istek sahiplerinin müracaatı üzerine (veya doğrudan) Bakanlığımız tarafından da genel kurul toplantıya çağrılabilir.

Bakanlığımız tarafından da çağrılmadığı takdirde istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak genel kurulu bizzat toplantıya çağırma izni alabilirler (KK. m. 44).

Kooperatifler Kanununun 46’ncı maddesine göre, dört ortaktan az olmamak üzere, ortakların en az onda biri tarafından, genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.

Kooperatife kayıtlı ortakların en az onda birinin, genel kurul sırasında gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce (divanın seçimini takiben) yazılı teklifte bulunmaları halinde;

– Hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, – Bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, – Çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, – Genel kurulun yeni bir toplantıya çağırılması, – Kanun, ana sözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, – Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi,

ile ilgili hususların da genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınması mümkündür (KK.m.46/3).

BİR HUSUSUN AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI İÇİN DENETİM KURULUNA BAŞVURARAK GÖREVE DAVET EDEBİLİRSİNİZ

Kooperatife giren her şahıstan en az bir ortaklık payı alınması gerekir. Anasözleşme, en yüksek had tespit ederek bir ortak tarafından bu had dahilinde birden fazla pay alınmasına cevaz verebilir (KK. m. 19).

Mevcut duruma göre bir ortaklık payının değeri 100.000 lira olup, bir ortakça alınabilecek en çok pay adedi ise 5.000’dir.

  1. Yapı Kooperatiflerinde ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesini sağlamak üzere genel kurulca belirlenen miktardaki arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ve öngörülmüşse bunların gecikme bedellerini de ödemek zorundadırlar.
  2. Her ortak ne şekilde olursa olsun öğrenmiş olduğu kooperatife ait iş sırlarını, sonradan ortaklık hakkını kaybetmiş olsa dahi daima gizli tutmak zorundadır. Bu mecburiyete uymayan ortak meydana gelecek zararlardan kooperatife karşı sorumlu olduğu gibi kooperatifin şikayeti üzerine herhangi bir zarar umulmasa dahi bir yıla kadar hapis veya ağır para cezasiyle veya her ikisiyle birlikte cezalandırılır (KK. m. 25).
  3. 4.1. Sınırsız sorumluluk Anasözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir (KK. m. 29).
  4. Anasözleşmeye, kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir (KK.m.30).

KISITLI İMKANLARLA BİRİKTİRDİĞİNİZ PARANIZIN YERİNDE KULLANILIP KULLANILMADIĞINI DENETLEMEK EN DOĞAL HAKKINIZDIR.

 

  1. Bir ortağın şahsi alacaklıları, ancak; – Ortağa ait faizi, – Gelir gider farklarından hissesine düşen miktarı, – Kooperatifin dağılmasında ona ödenecek payı, haczettirebilirler (KK. m. 19, f. 6).
  2. Sermaye koyma borcunu zamanında yerine getirmeyen ortak, ihtara gerek kalmaksızın temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, anasözleşmeyle ortaklar temerrüt halinde cezai şart ödemeye de mecbur tutulabilirler (KK m. 98, TTK m. 407).

Ayrıca, aidat ödeme borcunu yerine getirmeyen ortaklardan, genel kurulca belirlenen oranda faiz istenebilir.

Ancak aidat ödemelerini geciktiren ortaklara yürütülen gecikme faizlerinin ana borca eklenerek tekrar faiz (bileşik faiz) yürütülmesi de söz konusu değildir.

ÇIKARILMA KARARI KESİNLEŞİNCEYE KADAR ORTAKLIK HAK VE

YÜKÜMLÜLÜKLERİ DEVAM EDER

IV – ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ YOLLARI

 

  1. Bir ortağın ortaklık sıfatı genel olarak; – Çıkma hakkını kullanarak, kendi isteği üzerine ayrılmasıyla (KK m. 10), – Ölümü ile (KK m. 14, f. 1), – Ortaklık payını başkasına devretmesiyle (KK. m.14, f.3), – Ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesiyle (KK m. 15), – Anasözleşmede açıkça gösterilen sebeplerle ortaklıktan çıkarılmasıyla (KK. m.16), – Parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu ortaklığının kendiliğinden düşmesiyle (çıkarılmasıyla) (KK m.27), sona erer.
  2. Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.

Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılan ortağın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Uygulamadaki anasözleşmelere göre, ortaklıktan çıkarma yetkisi yönetim kuruluna aittir.

Çıkarılma kararının onaylı örneğinin, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilmesi gerekir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.

Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir (KK. m. 16).

Çıkarılma kararına karşı Bakanlığımıza başvurulamaz

 

HAK,ÖDEV VE SORUMLULUKLARINIZIN NELER OLDUĞUNU MUTLAKA ÖĞRENİNİZ

 

  1. Özellikle yapı kooperatiflerinde en çok rastlanan ortaklıktan çıkarma nedeni, ortağın parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesidir. Uygulamadaki anasözleşmelerin 14. maddesine göre parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ortaklıktan çıkarılır (KK.m.27).
  2. – Ortaklık şartlarını kaybetmek, – Kur’a çekimi sonunda kendilerine düşen konutları kabul etmemek, – Tapuda kendi adlarına tescilden önce konutlarında yaptıkları tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltmemek, – Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olmak, ortaklıktan çıkarılma sebebidir.
  3.  

SEÇECEĞİNİZ DENETÇİLERİN DENETİM KONUSUNDA UZMAN OLMALARINA DİKKAT EDİNİZ

ORTAKLAR YETERLİ İLGİYİ GÖSTERDİKÇE KOOPERATİF AMACINA DAHA ÇABUK VE KOLAY ULAŞACAKTIR

V- ÇIKAN VEYA ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA SÜRESİ ve YÜKÜMLÜLÜK

 

  1. Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
  2.  

Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür (KK. m. 17).

 

Ancak, genel kurul kararıyla ödemeler yabancı para cinsinden yapılmışsa, çıkan ya da çıkarılan ortaklara iadelerin de aynı para cinsinden yapılması gerekir.

 

 

Aidat Borcu Sorgulama
Ziyaretçi Sayacı
Bugün: 41
Dün: 30
Toplam: 5271

Kocaeli̇ Emlak Müşavi̇rleri̇ Derneği

© Copyright 2024  V4.5 Tüm Hakları Saklıdır.

Hazır Dernek Sitesi



Top